Yıldızlı Gece Tablosu Neden Her Yerde?

Yıldızlı Gece - Vincent van Gogh

Yaşarken sadece tek bir tablosu (The Red Vineyard/Kırmızı Üzüm Bağı) satılan Vincent Van Gogh, buna rağmen vefat ettiğinde arkasında bine yakın eskiz ve 900 civarında tablo bırakmıştır. Hayattayken satılan tek eseri o zaman 400 Frank’a alıcı bulmasına rağmen günümüzde eserleri on milyonlarca dolara satılmaktadır. Van Gogh’un hak ettiği değeri görmesi, kardeşi Theo’nun ölümünden sonra, kardeşinin eşinin onun eserlerini dünyaya tanıtmasıyla başlar. 

Red Vineyard(Kırmızı Üzüm Bağı) – Vincent van Gogh

Şu anda Van Gogh’un resimleri en değerli tablolar arasında ve yazımıza konu ettiğimiz Yıldızlı Gece (The Starry Night)  New York Modern Sanat Müzesi’nin en çok rağbet gören eserlerinden. Tablonun dikkat çekici özelliklerini düşündüğümüzde sadece sanatsal değerini sayamayız. Günümüzde kupalardan defterlere, defterlerden nevresimlere kadar hayatın her alanında Yıldızlı Gece’ye rastlamak mümkün. Yazımızda yirminci yüzyılın başına kadar neredeyse halk tarafından bilinmeyen bu eser nasıl oldu da bu kadar popülerleşti sorusunun cevabını arıyoruz.

Vincent Van Gogh’un sanat hayatındaki tek yıldızlı gece tablosu yazımıza konu olan yıldızlı gece değildir. Vincent, 1888 yılında Rhone’deki Yıldızlı Gece adıyla bir tablo yapmıştır. Bu tablo Yıldızlı Gece’den bir sene önce yapılmıştır. Yıldızlı gece tasvirleri Vincent’in eserlerinde her daim önemlidir. Hatta bunu bir mektubunda şu sözlerle anlatır:

Ölüm muhtemelen bir ressamın hayatındaki en zor şey değildir. Söylemeliyim ki yıldızlar hakkında pek fazla bilgim yoktur ama tıpkı bir haritada kasabaları ve köyleri gösteren siyah noktalara baktığımda hayal kurmaya başladığım gibi onlara baktığımda da hayal kurmaya başlıyorum. Acaba neden gökyüzündeki parlak noktalar Fransa haritasındaki siyah noktalar kadar ulaşılabilir değildir? Tıpkı Tarascon’a ya da Rouen’e giderken trene bindiğimiz gibi bir yıldıza ulaşmak için de ölümü kullanırız.

Vincent van Gogh
Rhone Üzerinde Yıldızlı Gece – Vincent van Gogh

Van Gogh’un yıldızlı gece tasvirleri hakkında söyledikleri bununla kalmaz ve yine kardeşi Theo’ya yazdığı bir mektupta meşhur Yıldızlı Gece tablosunu şu şekilde adeta kelimelerle resmeder:

O mavi derinlikte yıldızlar yeşilimsi sarı, beyaz, gül rengi şeklinde parlıyordu, buradakiler memlekettekilerden – hatta Paris’tekilerden bile­- daha parlak ve mücevher gibiler; bunlara opal diyebilirsin, hatta elmas, lapis lazuli, yakut, safir de.

Vincent van Gogh

Akıl Hastanesinden Çıkan Sanat Eseri

Yıldızlı Gece tablosu hakkındaki belki de en ilginç detaylardan biri Vincent’in resmi tamamen ezbere çizmiş olmasıdır. Bunun nedeni depresyon, sanrılar, psikotik krizler gibi ruhsal rahatsızlıklarla mücadele eden ressamın bu tabloyu çizdiği esnada St. Remy’deki bir akıl hastanesinde yatıyor olmasıdır. Van Gogh hayatı boyunca o kadar çok gökyüzünü incelemiş ve yıldızlı gece tasviri yapmıştır ki resim yapmasına izin verilen bu akıl hastanesinde görmeden, tamamen hafızasından bu eseri ortaya çıkarmayı başarmıştır. Zaten Yıldızlı Gece’de Vincent’in akıl hastanesinde geçirdiği günlerin izlerini taşımaktadır. Resimdeki zeytin ağaçları, kilise, selvi ağaçları ve minik köy akıl hastanesinin bulunduğu çevrenin tasviridir. 

Tabloya asıl etkileyiciliğini kazandıran ise gökyüzünde helezon (girdap) şeklini almış karışık çizgiler ve resme adını veren parlak yıldızlardır. Resme gökyüzünün rengi olan mavi ve Vincent’in en sevdiği renk olan sarılar hakimdir. Hatta turuncuya yakın bir tonda boyanmış sarı ay gökyüzünde ihtişamla parlamaktadır. 

Belki de günümüzde başta Yıldızlı Gece olmak üzere Vincent Van Gogh’un tablolarının bu kadar çok sevilmesinin nedeni onun parlak renkleri ustaca kullanması ve canlı fırça darbeleridir. Kendilerine ait bir desen ve doku oluşturan bu fırça darbeleri resme hareket katmaktadır.

Yıldızlı Gece Tablosu Günümüzde Neden Bu Kadar Popüler?

Resimlerinin değeri ölümünün hemen ardından artmaya başlayan sanatçının eserleri günümüzde inanılmaz bir ticari faaliyet haline dönüşmüştür. Dünyanın farklı köşelerinde müze ve galerilerde sergilenen eserlerini birer ticari ürüne dönüşmeye başlamıştır. Lamba, yapboz, perde, telefon kılıfı, çorap, kumbara, yastık, kupa, çakmak ve albüm gibi daha yüzlerce sayabileceğim ürünün üzerinde Yıldızlı Gece’yi görmek mümkün.

Van Gogh eserlerinin bu kadar popüler hale gelmesinde en büyük pay onun izinden giden Edvard Munch, Maurice de Vlaminck ve Franz Marc gibi ressamlara ait. Hatta Munch, aynı isimli bir tablo bile yapmıştır.  Amerikalı Van Gogh olarak bilinen Stefan Duncan onun en büyük takipçilerindendir. 

Yıldızlı Gece bestelere ilham vermiş, milyonlarca replikası yapılmış, ebru sanatıyla dahi yorumlanmış, dijital hareketli resim haline getirilmiş kıymetli bir eserdir. Bu derece kıymetli bir eserin ticaret odaklarının dikkatini çekmemesi ve bundan faydalanmamaları mümkün değildir. Hayatında iken tek bir eseri satılan ve kendi yaptığı Yıldızlı Gece tablosunu beğenmeyen ressamın günümüzde yaşasaydı nasıl hissedeceğini ve ne düşüneceğini merak etmekten kendimi alamıyorum.

Ebru Sanatçısı Garip Ay tarafından yorumlanan “Yıldızlı Gece” tablosu


Kaynakça